6 Şubat 2010 Cumartesi

Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslam


İSAM konferans salonunda güzel bir konferans vardı. İsmail kara hocanın kitabıyla aynı adı taşıyan bir konferans.”Cumhuriyet Türkiye’sinde Bir Mesele Olarak İslam”.Program tam saatinde başladı, bunu özellikle belirtiyorum çünkü bu noktada tüm konuşmacıların ve organizatörlerin-özellikle bizim mahallenin – daha bir hassas olmasını bekliyorum. Konferanstan önce Hocanın kitabını aldım şöyle bir göz gezdirdim epey hacimli bir kitap. Seminer de kitabın bir nevi özetinin özetinin özeti olmuş oldu, genel hatlarıyla kafamızdaki sorulara ışık tuttu, artık o ışık altında aydınlanmak da bize düşüyor.

Programda aldığım kısa notları amme hizmeti aşkıyla paylaşmak istiyorum. Ne de olsa gencgöllüyüz. biz (reklam)J

  • Din alanında yapılan çalışmalar İslam meselesini kendi meselesi haline getirmiş insanların çalışmaları değil.
  • Türkiye’de İslam’ın müstakil bir mesele olarak tartışılamayacağı düşünülür.
  • Cumhuriyet döneminde İslam’ı konuşmak tarihi konuşmaktır,,Osmanlıyı konuşmaktır,Türk’ü konuşmaktır.
  • Türkiye’nin din ile alakalı problemlerle karşı karşıya kalmasında en büyük etken 60 darbesidir.
  • Türkiye’de askeri darbeler ve iniş çıkışlar arasında kronolojik olarak doğru bir orantı vardır.
  • Cumhuriyet döneminde İslam, aslında Cumhuriyetle başlamış değildir.
  • 1924 sonrası için İslam meselesi açısından Osmanlı döneminin beklenebilir bir devamıdır.
  • Cumhuriyetin ilk 3 yılında din vurgusu daha çok yapılmaktadır.
  • 3 Mart 1924 çok radikal bir dönüşüm noktasıdır.
  • 60 ihtilaliyle birlikte dinin sadece belli kesimlerin işiymiş gibi anlaşılması yanlışına düşülmüştür.
  • Devlet ile din arasındaki zıtlık ya da ayrılık Türk insanın anlayabileceği bir şey değildir.
  • Siyasi merkez hiçbir zaman “devletin dini yoktur” ifadesini kullanmamıştır.
  • Devlet ile din arasında bir ilişkinin olmayacağı fikri anlaşılabilir bir şey değildir.
  • Cumhuriyetin geliştirdiği din algısını imam-hatip ve ilahiyat camiası dönüştürememiş aksine o istikamette ilerlemiştir.
  • Türkiye’de İslam kendi meselemiz mi yoksa başkalarının meselesi mi?
  • Türkiye’de cemaatlerin hukuki bir karşılığı yoktur, hukuken, siyasi varlığı kabul edilen bir tarikat yoktur.
  • Cumhuriyet döneminde birçok şeyin İslam adına muhafaza edilmesi noktasında önemli fonksiyonlar gerçekleştirmişlerdir.
  • Cumhuriyetin ilk meclisinde yazılı olan”onların her işleri istişare iledir” ayet mealine vurgu yaptı, Osmanlı’da divanda hiçbir zaman Ayet-i Kerime yazılı olmadığından bahsetti. Bu ulus devlete geçisin bir tezahürüydü lakin sonraki gelişmeler din kurumunu tartışılır hale getirdi, buradan da din ve devlet ayrımı aldı yürüdü.Bir kördüğüm oldu ki hala çözülebilmiş değil… -Sümeyra Aktaş-

Hiç yorum yok: