10 Kasım 2011 Perşembe

boyacı çocuk

otobüste dalıp dalıp giderken birden gözüme ilişiverdi. merdivenlerin başına oturmuş üstü başı boya olan çocuk.rızkını merdivenlerin soğuk zeminine dökmüş olmasından duyduğu elemle yüzü çizgi çizgi olmuş çocuk. gelip geçenin vicdanını susturamayan bir sesle cüzdanlarına sarılmasının sebebi o çocuk. boya kapları kırık, kalbi gibi. yerlere saçılmış boyalar, gelecek hayalleri gibi. demeyeceğim. zira ne dökülen boyalar, ne kırılan sandıklar bir çocuğun hayal kurmasına engel olabilir.

dönüp dönüp baktım sana. elimi camdan uzatıp bir kere okşamak istedim o terli saçlarını.bu bile rahatsız ediyor beni. acılar üzerinden afilli cümleler kurup, edebiyat yapmak. yazı yazmak. yazmak ve vicdanını susturmak.ama ben yazarak kanatmaya çabalıyorum vicdanımı. acı çekmemek için sürekli palyaço gibi etrafta dolanan insanlardan haz etmem.